Kapat

Haberler

“Kentte iyilik hali” için buluştular

Aa
21 Şubat 2025 Cuma
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Dünya Sosyal Adalet Günü kapsamında Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve İzmir Barosu iş birliği ile düzenlediği “Herkes için Eşit ve Adil Bir Yaşam: Kentte İyilik Hali Politikaları Mümkün mü?” başlıklı panelde kentleri daha adil, daha yaşanabilir ve daha sürdürülebilir hale getirmek için yapılacaklar ele alındı. Sosyal adaletin sağlanması adına belediyelere büyük görevler düştüğünü belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak köklü sorunlara müdahale ettiğimiz gibi yurttaşlarımızın ihtiyaçlarına destek vermeye, ayrımcılığa uğrayan grupların yanında yer alarak sosyal adaleti sağlamaya çalışıyoruz” dedi. 

Dünya Sosyal Adalet Günü nedeniyle İzmir Mimarlık Merkezi’nde İzmir Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve İzmir Barosu iş birliği ile “Herkes için Eşit ve Adil Bir Yaşam: Kentte İyilik Hali Politikaları Mümkün mü?” paneli gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, “Hem iyiliğin hem de kötülüğün birlikte olduğu dönemdeyiz. Dünyada 272 milyon civarında insanın göçmen olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Bunların 80 milyonunun zorla yerinden edilen insanlar olduğunu biliyoruz. 25 milyona ulaşan mülteci sayısı var. Dünyanın geldiği bu yeni durumla birlikte sosyal adaletin sağlanması son derece güç. Belediyelere, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gibi çok önemli bir görev düşüyor. Köklü sorunlara müdahale ettiğimiz gibi insanların ihtiyacı olan konularda doğum öncesinden başlayarak destek vermeye, ayrımcılığa uğrayan grupların yanında olarak sosyal adaleti sağlamaya çalışıyoruz. Bu hizmetleri çok önemsiyoruz” diye konuştu.

“Antroposen Çağı, bizim için bir fırsat penceresi”
Yaşadığımız çağa, insanın bütün koşulları belirlediği çağ demek olan “Antroposen Çağı” dendiğini kaydeden Prof. Dr. Pınar Okyay, “İnsanlık olarak çok güçlendik. Antroposen Çağı, aynı zamanda bizim için bir fırsat penceresi. Yapay zekâ ve dijitalleşmeyi konuştuğumuz bir dönemde bu seçim hakkımızı fırsat varken doğru bir şekilde kullanabilirsek bir sonraki çağa çok daha güzel bir şekilde gelebiliriz. O yüzden bu arayış içinde olmamız, bu amacı hep beraber hissetmemiz çok değerli” sözlerine yer verdi. 

“Yarına daha umutlu bir hayat bırakmakla sorumluyuz”
Panel bölümünde “Adil Kentleşme Politikaları: Kentte İyilik Hali” başlığında sunum yapan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Mimar Uğur Yıldırım da kentlerde yaşamanın gerek doğal afetler gerekse göç hareketlilikleri ile birlikte daha fazla zorlaştığı, ekonomi temelli sorunların insan hayatına çok daha fazla müdahil olduğu ve gündelik hayatı çok daha fazla etkilediği bir süreçten geçildiğini belirtti. Konuşması sırasında 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde Antakya’da çekilen bir pankartın fotoğrafını ekrana yansıtan Yıldırım, “Bütün imkânsızlıklar içinde asılan bu afiş, bizlere birçok şey söylüyor; ‘Sevgiden tuğlalarla yeniden kuracağız bu kenti.’ Hayatın zorlaşan koşullarına karşın bizler de sevgiden tuğlalarla yaşadığımız kentleri, bozulan sosyal iletişimlerimizi, yaşadığımız adil olmayan durumları onarmak ve yarına daha umutlu ve dirençli bir hayat bırakmakla sorumluyuz” diye konuştu. 

“Kent hakkı aynı zamanda bir çevre hakkıdır”
“Kapsayıcı Kent Hakkı” konusunda sunum yapan İzmir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Canan Arıcı, “Kent hakkı aynı zamanda bir çevre hakkıdır. Çoğu zaman çevre mücadelesi ve kent mücadelesini birbirinden ayrı düşünüyoruz. Oysa yaşadığımız kentlerin doğayla kurduğu ilişki, doğrudan bizim yaşam kalitemizi belirliyor. Kent hakkı sadece konut hakkı veya ulaşım hakkı değil, aynı zamanda temiz hava, yeşil alan, sağlıklı bir çevrede yaşama, yağmurlu bir havada romantizmi düşleyerek yürüyebilme hakkıdır. Eğer bir kent hakkı mücadelesi vereceksek onu sadece bireysel menfaatler üzerinden değil, kolektif bir adalet anlayışı üzerinden şekillendirmeliyiz. Kentleri daha adil, daha yaşanabilir ve daha sürdürülebilir kurmak için hukuk güçlü bir araç olabilir. Ancak hukukun tek başına yeterli olmadığını da unutmamalıyız. Hukuk, yalnızca uygulanabilirliği ölçüde gerçektir. Bunun için toplumsal farkındalık yaratmak, haklarımızı talep etmek ve en önemlisi yaşadığımız şehirleri sahiplenmek zorundayız” ifadelerini kullandı. 

Panel kapsamında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Berfin Kart Tepe “İnsan Doğan ve Kent”, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş “İzmir Barametresi’nin Kadınlık Hallerine Dair Söyledikleri” ve Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Topuzkanamış da “Eşitlik ve Adalet: Sosyal Politikalarla Mümkün mü?” başlıklarında sunumlar yaptı. 
Paylaş

Diğer Haberler

Tüm Haberleri Gör

Başkan Tugay: Geleceği bekleyen değil, geleceği planlayan ve inşa eden bir şehir olmak zorundayız

26 Kasım 2025 Çarşamba

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın (SECAP) ortak akılla güncellenmesi için düzenlenen çalıştayda, iklim krizi ile mücadelenin parolasını anlattı.

Detaya Git

Başkan Tugay: İtfaiyecilik cesaret, sabır, fedakârlık ve umut mesleğidir

26 Kasım 2025 Çarşamba

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, günlerdir sıkı eğitimlerle göreve hazırlanan yeni itfaiye memurlarının mezuniyet ve yemin törenine katıldı.

Detaya Git

İzmir’den dünyaya, dünyadan İzmir’e: Buradayım, iyiyim

26 Kasım 2025 Çarşamba

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde “Eşit İzmir Eşit Dünya” temalı uluslararası video konferans etkinliği düzenledi.

Detaya Git

Başkan Tugay’dan Beydağ’a ova yolu müjdesi

26 Kasım 2025 Çarşamba

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay Beydağ’daki köyleri ziyaret ederek üreticiler ve halkla buluştu.

Detaya Git