Erişilebilirlik Butonu
TSE
İzmir Büyükşehir Belediyesi resmi facebook hesabı İzmir Büyükşehir Belediyesi resmi twitter hesabı İzmir Büyükşehir Belediyesi resmi instagram hesabı İzmir Büyükşehir Belediyesi Rss WhatsApp
İzmir Büyükşehir Belediyesi Resmi Logosu
Kapat

Sağ Menü

26° hava durumu ikonu

Sayfası

Sayfa İçeriği

20
Eylül

Başkan Kocaoğlu’ndan tarihi çağrı

TÜMÜ PAYLAŞ

Başkan Kocaoğlu’ndan tarihi çağrı
Başkan Kocaoğlu’ndan tarihi çağrı
İktidar partisinden bazı milletvekillerinin katı atık tesisine karşı yürüttükleri negatif kampanyaya tepki gösteren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Duyarlı çevre örgütlerine, bilim adamlarına ve İzmir’i sevenlere sesleniyorum: Bu kentin geleceğinin üç beş siyasetçinin hırsına kurban edilmesine izin vermeyin. İzmir’e modern bir katı atık tesisi kurulmaması için bayraktarlık yapan iktidar milletvekilleri, kenti değil sadece yapılmadığı takdirde oluşacak mağduriyetten nasıl bir siyasi rant elde edeceklerini düşünüyor” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iktidar partisine mensup bazı milletvekillerinin Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi’nin kurulmasına yönelik engelleme çabalarını “samimiyet sınavından ikmale kalmış siyasetçilerin küçük hesapları” olarak nitelendirdi. Başkan Kocaoğlu, “Böylesine önemli bir konunun bilimden, akıldan ve mantıktan uzak bir şekilde, sadece siyasi kaygıların güdümünde ele alınıyor olması, kentimiz adına üzüntü vericidir. Değerli milletvekillerinden, gelecek nesillerin teminatı olacak bu projeyi desteklemelerini talep ediyorum” diye konuştu.

Kentimiz adına üzüntü verici
Çevre yatırımları konusunda Türkiye’nin lider kenti olarak gösterilen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, bu alandaki tek eksiğinin katı atık bertaraf tesisi olduğunu hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, yıllardır sürdürdükleri yer arayış çalışmalarının her defasında “bir yerlerden” geri döndüğünü belirterek şöyle devam etti:
İzmir’in modern teknoloji ile inşa edilmiş bir katı atık değerlendirme bertaraf tesisine kavuşması artık kaçınılmaz zorunluluk haline gelmiştir. Ancak böylesine önemli bir konunun, bazı kesimler tarafından bilimden, akıldan ve mantıktan uzak bir şekilde, sadece siyasi kaygıların güdümünde ele alınıyor olması, kentimiz adına üzüntü vericidir. Bugüne kadar defalarca açıkladığımız ve kentin tüm kesimleriyle paylaştığımız projenin, dış ortama koku, sızıntı suyu ve gürültü gibi hiçbir olumsuz etkisinin olmayacağını, tesis için 4 kilometrelik yol yapılacağını ve çöp TIR’larının hiçbir yerleşim yerinden geçmeyeceğini, ortalama algı düzeyine sahip herkesin artık idrak etmiş olacağı kanaatindeyim.
Bilindiği üzere, projenin yer tespiti konusundaki çalışmalarımızı sadece ve sadece bilimin önderliğinde yaptık. Uzun araştırmalarımız sonunda Çiğli-Menemen-Karşıyaka’nın kesişme noktasında belirlediğimiz alan için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarına, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne, Devlet Su İşleri’ne, İZSU Genel Müdürlüğü’ne, Orman Bölge Müdürlüğü’ne, Gediz Dağıtım A.Ş ile Türkiye Elektrik İletim A.Ş’ye görüş sorduk. Hepsi ‘olumlu’ yanıt verdi. Konunun uzmanlarını, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı meslek odalarının başkan ve temsilcilerini projenin tüm detayları ve aşamaları hakkında bilgilendirdik. 18 resmi kurumun temsilcilerinin yer aldığı Mahalli Çevre Kurulu, “Kuzey Bölgesi Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi Projesi”ne ait yer seçiminin uygun olduğuna oy birliği ile karar verdi. Tesisin kurulacağı yere ilişkin ön fizibilite raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teslim edildi.


İzmir mi yoksa siyasi rant mı?
Bugün gelinen nokta itibariyle, bir takım siyasi aktörlerin sadece ve sadece Büyükşehir Belediyesi’nin başarılı olacağı kaygısıyla hareket etmesi, kentimize telafisi mümkün olmayacak zararlar vermektedir. İzmir’e modern bir katı atık tesisi kurulmaması için bayraktarlık yapan iktidar milletvekilleri, anlaşılıyor ki, aslında projelerin içeriğiyle ilgilenmiyor. Sadece yapılmadığı takdirde oluşacak mağduriyetten nasıl bir siyasi rant elde edeceklerini düşünüyorlar. Buradan duyarlı çevre örgütlerine, bilim adamlarına, İzmir’i seven tüm insanlara sesleniyorum: Bu kentin geleceğinin üç beş siyasetçinin hırsına kurban edilmesine izin vermeyin. Bu proje sadece benim ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projesi değildir. Bu proje İzmir’in projesidir. Gelecek nesillerin temiz bir çevrede, sağlıklı bir yaşam sürmesinin teminatı olacak bir projedir. Kısır tartışmalarla kaybettiğimiz her gün, çocuklarımızın geleceğinden çalmaktadır.
TÜMÜ
Önceki Haber
Sonraki Haber