40 yıllık rüya gerçekleşti... Körfez kokusuyla tanınan İzmir, sonunda mis kokulu oldu. Büyük Kanal Projesi’nin son halkası olan ‘Güneybatı Paket Arıtma Tesisi’ dün görkemli bir açılışla faaliyete geçti...
Tam 24 yıl öncesiydi. Okulumun bulunduğu Bornova’dan İzmir’e ilk geçişim. Belediye otobüsündeydim. Ve inanılmaz bir koku. Bayılacaktım neredeyse. Nasıl ayıpladım bilemezsiniz o kokuya neden olanı. Kimdi o edepsiz? Olur mu yani, tutamadın mı kendini, sonra bulunduğun yer toplutaşım aracı...

Cehaletim birkaç gün sonra ortaya çıktı. O kokunun sorumlusu, o edepsiz İzmir Körfezi’ymiş. O günlerde koku Meles Çayı’nın döküldüğü Salhane ve Şaraphane çevresinde yoğundu. Aradan yıllar geçtikçe koku tüm kenti sardı.

İzmir Körfezi’nde, hele hele Kordonboyu’nda denize girildiği günlere tanık olamadım. Sanırım buna yaşım da yetmiyor. O günleri yaşayanlardan dinleyip, fotoğraflarına bakarak canlandırmaya çalıştım hep. Ama sararmış fotoğraflarda kalan günleri canlandırıp renklendirmeye hayal gücüm yetmedi hiçbir zaman. Yaşamak gerekiyormuş. Körfez kıyısında, Kordon’da, Karşıyaka’da, Güzeyalı’da hatta sonrasında bataklığa dönen Bayraklı’da ‘Deniz Banyosu’ varmış. İzmirliler, kurdukları ahşap iskelelerden denize girerlermiş. Masal gibi dinledim hep, emanete ihanet edenlerin İzmir keyfini...

İzmir’den her çıkışımda aynı soruyla karşılaştım yıllardır: Körfez yine çok kötü kokuyor mu?

Her defasında da aynı yanıtı vermek zorunda kaldım, sıkılarak: Evet malesef kokuyor...

Tercihini İzmir’de yaşamaktan yana koyanlar için ne acı; güzelim İzmir’in güzellikleriyle değil kokusuyla anılması...

Ama şimdi buradan sesleniyorum; İzmir Körfezi artık kokmuyor, İzmir kokmuyor... Artık sormayın...

Dün bayram vardı İzmir’de... Çünkü İzmir’i kokudan tümüyle kurtaracak Büyük Kanal Projesi’nin son etabı da tamamlandı. Körfez vapuruyla tura çıktık dün. İstanbul’a göçen İzmirli gazeteciler de gelmişlerdi, Başkan Ahmet Piriştina’nın bayram davetine. Biz aylar öncesinde kokusuzluğa alışmıştık. Onlar daha heyecanlıydı. Çünkü körfezi ‘kokmuş’ bırakmışlardı. ‘Yahu kokmuyor’ diyorlardı birbirlerine. Düne kadar dev bir foseptik çukuruna benzeyen körfezin yeni halini, ellerinde bayraklar su sporu yapan gençleri keyifle izledik.

Evet körfez hızla kendini temizliyor. Çünkü atık boşaltılmıyor artık. Belki fotoğraflarda kalan ‘hamam’ kurulmayacak ama denize girilecek bir gün...

Bu projeyi 40 yıl önce düşünen Vali Enver Saatçigil’e, 15 yıl önce ilk kazmayı vuran dönemin Belediye Başkanı Burhan Özfatura’ya, çalışmayı azimle sürdüren Yüksel Çakmur’a, ikinci döneminde de vazgeçmeyen Özfatura’ya, kestirmeden gidip ‘Büyük Kanal Projesi’ni vaktinden önce bitiren Ahmet Piriştina’ya teşekkürler...

Ege’nin imbatı sizinle olsun.... ‘İmbat’ı gönül rahatlığıyla gönderiyorum çünkü beraberinde ‘koku’ olmayacak...