Sayfası
Sayfa İçeriği
2'ye 3'e katlar oldu. Bunun sonucu olarak da yalnızca kentin kendisi değil, yaşam da çekilmez hal alırken, kaçış yolları aramaya başladık. Bulduğumuz en önemli yolların başında ise, bizi doğanın eşsiz güzellikleriyle dolu şefkatli kucağına götüren, doğanın dingin ve huzurlu kollarında arındıran "trekking" oldu. Hani Sebahattin Ali'nin "Başım dağ, saçlarım kardır deli rüzgarlarım vardır. Ovalar bana çok dardır. Benim meskenim dağlardır, dağlar" dizelerinde olduğu gibi kendimizi dağlara vurur olduk...
Trekking, yalnızca yoğun kent yaşamının stresinden uzaklaşıp huzur bulabileceğimiz bir etkinlik değil; aynı zamanda, binbir çeşit çiçek ve bitki örtüsü ile kaplı dağlarda kuş sesleri arasında yapılan son derece zevkli bir yolculuk ile doğayla bütünleşmemizi sağlayan, yaşama bağlılığımızı artıran bir etkinlik.
İzmir ve çevresi ise tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle, trekking yapmaya elverişli parkurlarla dolu.
Yanı başımızdaki Karagöl ve Balçova Behzat Tepesi'nden, Bergama Kozak Yaylası'na, Yeni Şakran'ın Köseler Köyünden Aigai antik kentine, Tire Kaplan Yaylası'ndan Ödemiş Beydağ ve Bademiye Cevizli dağa kadar uzanan İzmir'in enfes doğası içindeki bu serüvene katılmanız için yapmanız gereken tek iş ise, kentimizde çok sayıda bulunan dağcılık ve doğa sporları kulüplerinden birine çok düşük bir bedelle üye olmak. Ayrıca, hareket yerleri olan Karşıyaka ve Konak Vapur iskeleleri ile Bornova merkez ve Sabancı Kültür Merkezi önünde sabah saat 07.30 ile 08.00'de hazır bulunup misafir olarak da yol masrafı dışında küçük bir ücret ödeyerek bu yürüyüşlere katılmanız mümkün.
Kulüpler ile dernekler, Orman Bakanlığı ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün onayladığı İzmir ve çevresindeki 100 dolayındaki güzergahta; doğa yürüyüşü, kamp etkinliği ve dağ bisikleti etkinliği düzenliyor.